Sayfalar

29 Kasım 2014 Cumartesi

Mutluluğun Öteki Yüzü / Sere Prince Halverson

Merhabalar,



Yine güzel bir roman seçtim sizlere.. 

Herkesin hep aradığı belki de tek istediği konu üzerine ''mutluluk''

Kimilerimiz hemen her koşulda mutluluğa sahip olurken diğerlerimiz hep mutluluk arayışı içindeler.

Yazar kitabın son sayfasında bir söz söylemiş :

''Artık biliyorum ki en hakiki mutluluk acılardan gelendir''

Romanı okuyunca hak vereceksiniz bu söze biliyorum. 

Kitabın kapağı da ayrıca hoşuma gitti. Tasarıma benden 10 puan kitapsa 10 üzerinden 7'yi hak eder bence. :)

Kısaca konuyu söylemek gerekirse bir ailenin başından geçenleri ve özellikle Joe'nun ölümünden sonra 2 anneyi Ella ve Paige'i anlatıyor. Çocukları için sevgilerini,geçmişi ve şimdiyi..

Velayet davasıyla çocukları kazanmaya çalışan 2 kişi.. İki anne.. Her ikisi içinde o kadar zor bir süreç ki.. 

Başlarda Paige çok sinir olacaksınız diyip spoiler verip sizi uyarıyorum =) Ama onun geçmişini öğrenince inanın ki insan biraz hak veriyor.

Gerisini okuyun ve yorumlarınızı benimle hemencik paylaşın :)


Kitabın arka kapağından:

Gerçek mutluluk nedir,nerededir?
Peki,onu bulmak için ne kadar ileri gidebilirsiniz?

Ella Beene için mutluluk eşi Joe ve Joe'nun önceki evliliğinden olan iki küçük çocuğuyla kurduğu mutlu yuva demektir. Ancak bir yaz sabahı Joe'yu onlardan sonsuza dek koparan acımasız dalga, sadece onu değil sırlarını da beraberinde götürür. 3 yıl boyunca çocuklara kendi öz evlatlarıymışçasına bağlanan Ella'nın hayatı, cenaze töreninde çocukların biyolojik anneleri Paige'in ortaya çıkmasıyla da tamamen altüst olur.

Joe'yla evlilikleri boyunca Paige'in Joe'yu ve çocukları terk edip gittiğini ve ortadan kaybolduğunu sanan Ella'nın kalbinde tarifsiz bir acı, elindeyse çözülmesi gereken yepyeni bir bulmaca vardır artık. Bir yandan canından çok sevdiği çocukları için Paige ile velayet savaşı verirken, diğer yandan Joe'nun ona miras bıraktığı diğer şeyin, yani hiç açılmamış mektupların içinde pusuda bekleyen sırların ardındaki gerçeği öğrenmek zorundadır. Ella, kalp ağrıları ve göz yaşlarıyla dolu bu yolculukta her şeye rağmen umut etmeyi bir kez daha hatırlayacaktır.

Sere Prince Halverson'ın duygu yüklü kaleminden dökülen Mutluluğun Öteki Yüzü, herkesi derinden etkileyecek, yüreklerinize kazınacak türden bir roman.


Sayfa sayısı: 392

Yayınevi: Arkadya Yayınları

Kimler okudu ?

Okumayanların keyifle okuyacağını düşünüyorum.. 

Sevgiler...

6 Kasım 2014 Perşembe

Keşke Ben Uyurken Gitseydin/ French Oje

Merhabalar,

Kitabı toplam 4 saatte bitirdim. Pucca tarzı bir kitap. Erkekler ve onlarla olan ilişkisinden bahsediyor Renda. Aslında her zaman dediğim gibi belki çok bir şey katmıyor bize ama işte insan merak ediyor acaba nolmuş , mutlu son mu diye..

Kitap başlarda çok çok sarmadı ta ki olaya Selim dahil olana kadar.
Ve kitap öyle güzel bitti ki i meraktan çatlıyorum şuan da.. Hatta 'ohaaaa ya ! ' bu yapılır mı diye bağırmak istiyorum çünkü öğrendiğim kadarıyla kitabın 2.si yokmuş..

Okuyunca benim gibi sonunda meraktan kızacaksınız diye düşünüyorum..



Arka Kapaktan;

Renda, kimine göre saf, kimine göre kurnaz, kimine göre şirin, kimine göre şanslı, kimine göre umutsuz aşık, kimine göreyse vazgeçilmez bir kadın, aynı senin gibi..

Bazen ulaşılmaz,bazen yapışkan;bazen tatlı,bazen yaka silktiren. Bazen çok genç,bazen çok olgun. Kime sorsan farklı anlatıyor. Aynı seni anlattıkları gibi...

Renda'nın anlattıklarının tamamına inanmamak gerekiyor sanki. Bazen abartıyor,bazen çok pembe görüyor, bazense hiç ''anlamıyor''. Aynı sen gibi...

Onu okurken,ona bazen kızıyorsun,bazen acıyorsun, onu bazen seviyorsun, bazen ondan nefret ediyorsun. Bazen tanımak istiyorsun, bazen ''aman benden uzak olsun'' diyorsun. Aynı senin için de düşündükleri gibi...

Tatlı hayalleri, ulaşılmaz hedefleri, aniden dönen şansı ve kararsız kaldığı anlar var,aynı hepimiz gibi...

Renda, belki de partide sırt sırta olduğun, sinemada arka sıranda oturan,kasa kuyruğunda arkanda bekleyen,mağazada elini aynı elbiseye attığın,aynı spor salonuna kayıtlı olduğun, restronda yemek yediğin masada senden önce yemek yiyen biri.

Onun dünyasına girmeye hazır mısın?

Sayfa sayısı: 297

Sizler okudunuz mu bu kitabı?

Sevgiler..

5 Kasım 2014 Çarşamba

Hissetmeye Var mısın? / Indigo Bloome

Merhabalar,

Avoalon üçlemesinin ilk kitabını sizlerle paylaşmıştım. Hemen ardından ikincisine başladım. Bu kitapta da heyecan hızla devam etmekte. İlk kitap gibi ikincisi de oldukça sürükleyici bir dille yazılmış.

Jeremy 'nin Alexandra'ya olan duyguları artık tamamen tüm saflığıyla bu kitapta ortaya çıkmış. Jeremy aslında en başta yapmış olması gerekeni geç olsa da yapabiliyor.

Bu arada yazar bu kitabı okuyucusunu çok merakta bırakarak bitiriyor (bence) .

Ben bu kitabı da çok sevdim. Birinci kitabı beğenenler hemen ikinciye başlayacaklardır diye düşünmekteyim.



31 Ekim 2014 Cuma

SAÇINIZI ŞEKİLLENDİRİRKEN BAKIM YAPIN!

Birbirinden farklı serilerle saçlardaki sorunları çözen URBAN Care, şimdi içeriğindeki Keratin Complex sayesinde çok daha sağlıklı, parlak ve hacimli saçlar yaratan yeni şekillendirici Style Guide ürünleri ile saçlarınız güzelliğinizin tamamlayıcısı oluyor. 

Saçlarda Özgürlük Esintisi; URBAN Care Styling Serisi Style Guide

            Artık değişikliğin zamanı geldi diyorsanız, Style Guide’da istediğinizden çok daha fazlasını bulacaksınız. KeratinComplex özelliğiyle şekillendirici bakım sağlayan UV filtresi boya ve ısı-işlem kaynaklı yıpranmalar ve çevresel faktörlere karşı saçı koruyup bakım sağlarken saçınıza vermek istediğiniz şekli özgürce yapabilmenizi sağlıyor.
Serinin sabitleyici spreyi Lock N Roll, Bukle Belirginleştirici Köpük ElasticCurl, Ekstra Hacim Sprey ve Köpük High Volume ve Islak ve Sert Şekillendirici AquaWaxgibi ürünleri ileyaratıcılığınızı kullanmakta özgür olacaksınız.

17 Ekim 2014 Cuma

Ölür müydün?


Yaşadığımdan emin değilim.


Gittiğinden eminim ama bak,seni özlediğimden eminim.



Yirmi beş yaşında bir hayal kırıklığı olduğumdan hiç şüphem yok mesela.

Beceriksizliğimden,yalnızlığımdan,bu şehri sevmediğimden,düzensizliğimden,yorgunluğumdan,huysuzluğumdan,baltalarınızdan birine sap olmamışlığımdan hatta olamayacak olmamdan,kırgınlığımdan,bir gün bana ayrılan sürenin sonuna geleceğimden her tavşan kesildiğimde dünyanın dağ olma vaziyetinden filan eminim.

Örnekleri çoğaltabilirim.örnekleri çoğaltabileceğimden eminim.

Birileri namusum üzerine yemin edecek,

Ölür müydün sanki sevsen beni.

Günlerdir doğru dürüst uyuyamıyorum.


Ellerim parçalanıyor ne zaman yazmayı denesem.

Ağzım artık daha bozuk.

Niye?






Düşünüyorum da..


Neydi bu bütün olanlar


Neyi yaşamak gerekliydi


Neydi yine fazla gelen


Sessiz kalmak mı en iyisi..


Yoksa çıkıp bağırmak mı


Benden istediğin ne hayat


Niye mutlu edemedin beni (?)

11 Ekim 2014 Cumartesi

Son Ada/ Zülfü Livaneli

Merhabalar,



Zülfü Livaneli'nin bu okuduğum kaçıncı kitabı bilmiyorum ama öncelikle iyi ki kitapların var diyorum.

Bu kitabında;

Her zaman gündemimizde olan bir konuya yer vermiş SİYASET VE İNSANLAR. Aslında Son Ada 'nın insanları şehrin ve insanların kötülüğünden,siyasetten kaçıp buraya gelmiş insanlardır. 

Bu adada onlar için huzur,mutluluk,neşe,dostluk vardır.Siyaset,diktatörlük bu adanın insanları için uzaktadır. Tabi ki bir zaman sonra onlar istemese de her şey tersine döner. 
Emekli olan diktatör başkanımız adaya gelene kadar her şey güllük gülistanlıktı. Başkan adaya gelince önce ağaçlar,sonra martılar ve yavaştan insan ilişkileri-insanlar değişmeye başlarlar.

Zülfü Livaneli'nin diğer kitaplarıyla kıyaslayacak olursam bu kitap biraz daha yavaş gitti benim için.
Bir Serenad ya da Leyla'nın Evi'ni okurken ki heyecanı bulamadım.
Ama kitabı yine de beğenmedim diyemem kurgusu güzeldi.

Sayfa Sayısı : 183
Yayınevi: Doğan Kitap


Sizler okudunuz mu?

Öpüldünüz..

Sevgiler..

10 Ekim 2014 Cuma

Bukre / Kahraman Tazeoğlu

Merhabalar,


2 ay önce okudum kitabı ama yazısını ancak yazabiliyorum. Plaj da Bukre ile Cem'e ne olacak diye meraktan denize girememiştim hatırladım da :)

Kitabın dili oldukça akıcıydı. Sadece tek garibime giden kitabım 304 sayfa olup 176.sayfada son bulması ve sonraki kısımda kısa Kahraman Tazeoğlu'nun kısa kısa yazılarının olmasıydı..

Hani sanki kitap birden bitiverdi bir şeyler eksikti gibi hissetti.
Aynı sevgili Türk dizilerimizin güzel başlayıp 1 bölümde yaptıkları final gibi hissttirdi kitabın sonu. 
Ama sonuç olarak okumaya değer bir kitap.

Şu ihanetler olmasa ne güzel olucak hayat dedirtiyor hayat bu kitabıyla yeniden bana.

Sayfa sayısı: 304
Yayınevi: Destek Yayınları

Kitaptan alıntılar :

Oyuna Var mısın? / Indigo Bloome

Merhabalar,



Kitabın kapağında Grinin Elli Tonu'nu beğendiyseniz tam size göre diyor..
 Paylaşımlarını çok gördüm ama henüz okumadım. Onu okumamış olsam da bu kitabı beğenerek okudum.
Kitap aslında Avalon Üçlemesi olarak geçmekte ve bu serinin okuduğum birinci kitabıydı. 

Dili çok akıcı bir kitap. Yazarın diğer kitaplarının dili de böyledir umarım :)

Kocan Kadar Konuş / Şebnem Burcuoğlu

Merhabalar,



Bu kitap bir tesadüfle elime geçti. İsmi kulağıma eğlenceli gelince kitapta güzeldir ümidiyle hemen elime aldım ve başladım okumaya.

Elime aldığıma değdi mi?
-Evet kesinlikle çok eğlendim kitabı okurken.
Hele ki kitapta en sevdiğim yazarlardan biri olan Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonnasından alıntılar var ki .. Kitabı benim için daha da güzel kıldı..
Aslında çoğu genç kızın yaşadığı şeylere yer vermiş yazar eğlenceli bir dille. Sosyal medyayla tanışması ve düşünceleri beni çok güldürdü.

Haklı aslında sevdiğimiz adamla iletişim kuramayınca sosyal medyadan özellikle twitterdan anlamlı anlamlı sözler hepimiz paylaşmışızdır.

Bazen şu sosyal medya olmasa ilişkilerimiz daha mı güzel olur acaba demiyor değilim? Benim için oraya yazacağına gelip bana yaz arkadaş öylesi daha mutlu eder beni emin ol.


22 Eylül 2014 Pazartesi

Sevgilimden Son Mektup / Jojo Moyes

Merhabalar,




Uzun süredir kitaplığımda duran ve sıra bekleyen kitaplardan biriydi Sevgilimden Son Mektup.
Bu Joje Moyes'in okuduğum ikinci kitabıydı. İlk okuduğum kitabı Senden önce Ben den ne kadar etkilendiğimi ve beğendiğimi bahsetmiştim. O yüzden bu kitabı da görünce aynı tatta olacağından emindim.

Fakat aradığımı buldum mu? Aynı tatta mıydı?

-İlk kitap hala benim için daha eşsiz bir kurguydu. Kıyaslayacak olursam onu daha çok beğendim.
Ama bu kitabı da kesinlikle okuduğunuz da pişman olmayacağınızı düşünerek tavsiye ediyorum.




Kitaptan bahsedecek olursam;

16 Eylül 2014 Salı

Turuncu Kasa ile Büyük Sezon Sonu İndirimi Sizlerle-Size Özel %50+%20

Merhabalar,

Turuncu kasa yine güzel bir kampanyasıyla bizi şımartmaya devam ediyor.

Sezon sonu ürünlerinde %50 indirime özel ayrıca blogumu izleyenlere 'cadininikizi' kodu ile ekstra  %20 ekstra indirime sahip olma şansı tanıyoruz.




Kampanyadan bugünden itibaren 8 gün fırsat koduyla yararlanabilirsiniz.

Unutmayın Fırsat kodunu yazdığınız taktirde %20 indirimden ekstra yararlanacaksınız.

Güzel alışverişler diliyorum,

Sevgilerle...

31 Ağustos 2014 Pazar

Bir acayip Mimde Benden o zaman :)

Merhabalar,

İlk kez bir mimide ben başlatayım.Gece gece bir blogummu buldum konuşabilecek =)

* Son bir ayınızı özetleyin iyisi kötüsü en neşeli olduğunuz ya da en berbat gününüzü..Ne paylaşmak istiyorsanız yazın gitsin bugün :)

Pek neşeliyimdir aslında beni yakından tanıyanlar iyi bilir. Ama bazen öyle anlar geliyor ve ben öyle bir duruluyorum ki, beni kendime getirene bravo diyebilirim! 
Son bir ayda;
Yine kendime geldim derken gelemedim aslında herhalde galiba..

(Bazen bu kadar kararsızlık bünyeye zararlı..Ki ben kararsız bir insan değildim bu da bir arkadaştan bulaştı herhalde yakama desem komik ama yalan olmaz :) )


Öyle bir an geliyor ki yeter ya diyorum anlat gitsin.. Atma içine paylaşsan biriyle aklından geçenleri ne olacak kii.. Paylaşıyorum da .. Peki sonuç .. 2 seçenek var zaten.. Ya anlar ya anlamaz.. Aaaa pardon bir de anlamış gibi aptalı oynayanlar var çoook pardon gerçekten onların toplumdaki rolünü unutuyorum bazen..

Sonuca tekrar geliyorum genelde anlamıyorlar. Yani şu son 1 ayımı düşündüm de kendimi gayet net ifade ettiğime eminken herhalde yine ben başarısız oldum. İnsanlar işlerine gelmedikçe karşısındakini anlamıyorlar..

Karşındakine yaşadığın en kötü deneyimi anlat ve o an seni anladığını düşün. Oh be biri beni anladı sonunda de ve rahatla..Böyle güzel bir gülümseme belki bir içten kahkaha yerleşsin yüzüne.

( Ama aman çok kaptırma kendini çünkü aslında anlamamış olabiliyorlar .. )

Siz ister tek kelimeyle özetleyin kendinizi ister bir hafta anlatın kendinizi olay karşımızdaki insanda bitiyor. İnsanlar -söz meclisten dışarı- karşımdakini kullanabildiğim kadar kullanayım gerisi önemli değil diye bakar olmuşlar hayata.

O yüzden davranışlarını hiç önemsemiyorlar. İnsanlar birbirlerinin damarına basmayı ,karşısındakini incitmeyi çok iyi biliyorlar aslında.. Hani sözde farkında değilmiş gibiler bazen ama öyle değiller aslında.

İnanmıyorum!

Yine kendime gelmedim aslında herhalde galiba;
çünkü insanlar aklımızda soru işaretleri bırakıyor..

Ben henüz o soru işaretlerimden kurtulamadım ama sizlerinde varsa soru işaretleriniz yarın ilk iş kurtulmaya bakın onlardan. Kendimizi yıpratmaya değmiyor hiçbir şey , hiç kimse.. 

Yine bazen diyorum ki; boş ver gül ve geç ...

Herkes;
-dürüst ilişkiler
-dürüst dostlar
ile karşılaşır umarım.


Mim'lediklerim:


ve yapmak isteyen tüm diğer bloggerların Mimlerini bekliyorum.


Ağustosun son gecesine hoşçakal 
İyi geceler..

20 Ağustos 2014 Çarşamba

İncir Kuşları / Sinan Akyüz

Merhabalar,
Öncelikle şunu söyleyeyim Sinan Akyüz'ün okuduğum ilk kitabı bu. Bir kitapta ilk dikkatimi çeken ; kitabın kapağı,adı olmuştur hep. Bu konuda da kitap kapağı tasarımı renkleri çok çekici gözüktü gözüme açıkçası.


Kitabın arka kapağından:

Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri Müslüman Boşnak genci,diğeri ise Hristiyan Sırp'tı. İkisi de konservatuvardaki aynı Boşnak kızına aşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada'ya aşklarını ilan ettiler.Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş,diğeri ise ''Kalbimde iki kişiye yer yok'' cevabını almıştır.

Takvim yaprakları 6 Nisan 1922'yi gösterirken bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere.. Suada patlak veren savaşın estirdiği rüzgarda adeta savrulan bir yaprak gibiydi. Savruldu,savruldu,savruldu...Sonra kader onu bir zamanlar 'hayır' dediği genç adamın eline esir düşürdü. Genç adam, o gün ela gözlü çöl ahusuna bakmış ''Kader bizi ne inanılmaz bir şekilde birleştirdi,görüyor musun Suada?'' demişti.

Modern zamanlarda Avrupa'da yaşanmış bir soykırımda,
kadere inananların romanıdır İncir Kuşları..

Bu kitap tamamen gerçeklere dayanmaktadır.

Sayfa Sayısı: 320

Alıntılarım: 

Sayfa 19:

''Hayatında ilk kez gördüğün birine ömrünü adarsın; içine düştüğün bu komik durumu, yıllar geçse bile anarsın.''

Sayfa 62:

 Başkaları gibi yosma gönüle sahip değilim ki ben.

(Modern zamanın aşkları böyle değil sözüm onlara gitsin diye bu alıntım) 

Sayfa 70:

''Bir kadının saf güzelliği,sabah yataktan kalktığında belli olurmuş.
Seninle evlenecek olan erkek daha gözünü açar açmaz,su gibi berrak yüzünde dünyanın güzelliğini görecek.Ah,ah! Kim bilir o erkek ne kadar şanslı biri olacak.''

Sayfa 72:

''Tabiatın mevsimleri gibi aşkın da mevsimleri var.Bazen yazın ortasında kışı, bazen de kışın ortasında yazı yaşarsan....

Sakın unutma! Erkekler bir müzik kaseti gibidir. Onları ilk dinlemeye başladığında seni çok hoş duygular içine sokarlar,ayaklarını yerden keserler. Sonra..Bir gün,bir de bakmışsın ki bant tam orta yerinden kopmuş. Bir başına öylece kalakalırsın.'' 

Sayfa 73:

' ''Gönül ağız açınca,dil konuşmaz olur,susarmış, '' derler. Ben de sustum o anda. '  

Sayfa 105:

 ''Dil kalbin aynasıdır derlermiş.Dil cambazlığın kalbimden,bu kalbim de aşk evimin sahibesinden besleniyor. '' 

Sayfa 120: 

'' Bir insan yeteri kadar cesur değilse aşka bulaşmamalı,ağızdan çıkan bir söz de her şeyi silip bir kenara atmamalı.''


Bu alıntılar üzerine kitabın içeriğini anlamışsınızdır diye düşünüp çok bir yorum yapmak istemiyorum. Çok güzel kaleme alınmış,çok ama çok güzel anlatılmış  roman bence. Bir çırpıda okunacak akıcı dili olan bu kitabı herkese tavsiye ederim.

Sevgiler...



18 Ağustos 2014 Pazartesi

Ay Hadi İnşallah / Pucca Günlük 4

Merhabalar,
Pucca Günlük 1-2-3'ü okuyup önceden sizlere yorumlarımdan bahsetmiştim.

Okuyanus Yayınlarından çıkan serinin yeni kitabı Pucca günlük 4 ''Ay Hadi İnşallah'' okudum.



Sayfa Sayısı: 330

Arka Kapaktan Alıntı:

'' Ne anneler, ne eski sevgililer ne de etrafta dolanan s..türkler! Bu kez başaracam, bu kez o duvağı takcam! Hiçbir şey önüme engel olmayacak.. Sen bile! Kaderimde yokmuş, falımda çıkmıyormuş, o adam bana göre değilmiş... Hiiiiiç anlamam, dinlemem, o adam buraya gelecek! Ayy hadi inşallah! ''

'' İskambil kağıtlarından ev yapıyorum kendime Vale'yi saklıyorum, Kız'ı kıskanıyorum, As'la hayaller kuruyorum. Hep bir şeyler eksik kalıyor, sayılar başımı döndürüyor. Fal bakıyorum maça aramızı bozuyor, papaz kaçıyor. Ve ben kağıttan evin içine bir türlü sığamıyorum...''

Gelelim benim kısacık yorumuma;



 Okuduğum 4 günlüğü içinde en güzeli buydu en büyük sebebi de daha az küfreden bir pucca olmasındandır belkide..

Kitap Ceri ve ilişkileri hakkında devam ediyor. Pucca, Ceri ile mi yoksa Ceri'yle gittiği falcıda falında çıkan iletişim mezunu, deniz gören evi olan Adam ile mi yoluna devam edecek? 

Kitabın son bölümünde kimle devam ettiğini göreceksiniz ama Pucca bu her an bir sürpriz yapıp yeni kitabında bir şok yaşatabilir size..

Bu arada içip içip ne yaptığını hatırlamamaları,pişman oluşları, misafirliğe gittiklerinde duramayıp banyo karıştıran Pucca' nın krem faciasına çok güldüm. Annesiyle olan baya etkileyiciydi ama kız kardeşi kitabı okuduğunda etkilenmişmidir bilemiyorum :D

Ben ya da biz diyeyim bu kadar kavga,ayrılıp barışmalarla dolu bir ilişkiyi yürütebilir miyim diye kendime soruyorum. Sonunda Pucca bu ilişkiyi yürütür Ceri ile evlenir ve hayalindeki bebelerine kavuşursa ayakta alkışlayacağım kendisini.

''...Onu sevmek dünyanın en güzel, ama onunla yaşamak dünyanın en zor şeyi...'' cümlesiyle bitiriyor Pucca bu kitabını..

Pucca 'nın ve diğer herkesin başta ben :P 
Mutlu Son(?)'larına biran önce kavuşması dileğiyle,

Sevgiler,
Öpüldünüz...
<3



The Book Sacrifice Tag - Bir Acayip Mim

Merhabalar,

Sevgili Cadının Kozmetik Kazanı'nın yazarı ikizim olan İlke'ye beni mimlediği için teşekkür ediyorum. Uzun süredir düzenli blog yazamadığım gibi mim'de yapmamıştım :) 



Senaryo 1: Kitapçıda kitap seçtiğinizi düşünün,bir anda bir zombi saldırısıyla karşılaşıyorsunuz ! Etrafınız ordan oraya koşuşan insanlarla dolu,karşılık verebileceğiniz bir silahınız ya da sığınabileceğiniz bir yer yok.Tam o sırada kitapçının sahibi bir duyuruda bulunuyor. Bu zombilerin tek zayıf noktası herkesin bayıldığı ama sizin nefret ettiğiniz bir kitap. O yüzden size bunu yaşatan bir kitabı seçmeniz gerek !

Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar adlı kitabına bir türlü tutunamamıştım. Bir süre sonra yeniden okuyacağım ama bu kitap şuanlık zombilerden kurtarır beni diye umuyorum :D :P


Senaryo 2: Bir kuaföre gittiniz ve saçınızı yaptırdınız. Blendax reklamındaki abladan bile güzel, hacimli saçlarınız var. Derken deli gibi bir yağmur bastırıyor, şiddetleniyor, şiddetleniyor ! Kendinizi korumak için hangi ''devam kitabını'' feda ederdiniz ?


Kesinlikle kitaplarım çok değerlidir. Feda edeceğim tek seri Pucca:)



Senaryo 3: Edebiyat dersinde hocanız klasiklerin ne kadar önemli olduğundan,dünyayı nasıl değiştirdiğinden bahsediyor. Ama siz bu konuşmaya katlanamıyorsunuz ve hayatınızda okuduğunuz en tiksinç klasiği hocanızın kafasına fırlatıp, gururla bunun nedenlerini açıklıyorsunuz.

Ben de sıkıldığım bir klasik hatırlamıyorum :(


Senaryo 4 : Küresel ısınmanın dünyanın anasını ağlattığı bir dünya düşünün.İnanılmaz sıcak ya da inanılmaz soğuk hava koşullarıyla yaşıyorsunuz. Eskimo ceketinizi giyip ısınmak için gayret ediyorsunuz. Isınmak için hangi kitabınızı yakardınız ?

Yakmaya niyetleneceğim kadar sevmediğim bir kitap,hmmm düşündüm ve en feda etmeye can attığım lanet KPSS kitapları :)


Eğer yapmak isterlerse beni takip edip bu mimi yapmayan blogger arkadaşlarımı mimliyorum.



Sevgiler,
Öpüldünüz..

9 Ağustos 2014 Cumartesi

#direnAŞK - Ali BOLAT

Merhabalar,

Kitabın ön kapağında ki resim bile kitabı okumam için beni etkileyen bir sözle başlamakta:

''Geçmişle barışmadan ''AŞK'' için savaşamazsın! ''



Arka kapaktan;

 Aslı kocasından boşanmış,ölü bir bebek doğurduğu için ciddi psikolojik sorunlar yaşamış,doğup büyüdüğü şehir ve geçmişiyle travmatik bir ilişkisi olan bir kadındır. En yakın arkadaşı Sibel'in 19 yaşındaki oğlu Cem, geçici bir süre Aslı'nın yanında kalacaktır. Tam bu esnada ülkeyi sarmaya başlayan isyanlar Aslı'nın hayatınıda etkiler.
Cem'i korumak adına kendini olayların içine atan Aslı, hem kendi gençliğini hatırlar, hem de yepyeni bir nesille tanışıp bir dönüşüm yaşamaya başlar. Kalbinin Gezi Parkı olayları sırasında tanıştığı ve kendinden 12 yaş küçük Ufuk'a kaptırınca durum iyice karışır, çünkü Ufuk da Aslı'yla aynı şehirde doğup büyümüştür.

Ufuk, Aslı'yı Mersin'e davet ettiğinde Aslı'nın dünyası altüst olur. Travmatik geçmiş, aşık olunan adamın siluetinde bir bombaya dönüşür, çünkü Aslı'nın geçmişinde yüzleşmekten kaçındığı sırlar vardır. Aslı aşkın gücüyle çıktığı bu yolculukta geçmişini yenip yepyeni bir hayata merhaba diyebilecek midir, yoksa kendi içine daha fazla kapanıp aşkı yok mu sayacaktır?


Sayfa sayısı:406

Yayınevi: Yabancı Yayınlarıdır.


Aslı geçmişinde yaşadığı olaylar yüzünden aslında Sinan ile kaçıp evlenmiştir. Geçmişteki bu yükleriyle uzun zaman yaşamıştır taa kii Ufuk ile tanışana kadar. Ufuk onun hayata yeniden sevinçle başlama nedeni olmuştur.

 Geçmişiyle yüzleşmeye,yıllardır içinde sakladıklarından kurtulmanın huzurunu yaşar.Geçmişle yüzleşmek o kadar acıdır ki... Aslı'nın yaralarını Ufuk sararken, Ufuk un yaralarının merhemi Aslı olur.

Bu esnada başta Ufuk ve en yakın arkadaşı Sibel, Sibel'in oğlu Cem ve kız arkadaşı Pelin,Hakan,Kaan,Ali...

Ben kitabı severek okudum sizlere de tavsiye ediyorum.

Sevgiler..







Turuncu Kasa Çekiliş Sonucu!!

Merhabalar,

Tatilde olduğum için geçiktirmeden hızlıca sonucu paylaşmak istedim sizlerle :=)

17 kişinin katıldığı çekilişte Limonlu kek adlı takipçim şanslı kişi oldu.

İletişim bilgilerini en geç 11.08.2014 tarihine kadar bekliyorum .

İletişime geçilmemesi durumunda yeni kura ile şanslıyı belirleyeceğim.

Benim gibi tatilde olanlarınız varsa bol eğlenceler diliyorum :* :)


Sevgiler...

3 Ağustos 2014 Pazar

Yaz Aylarında Daha Etkili Saç Bakımı İçin URBAN Care Yeni Saç Bakım Setleri Özel Fiyatıyla Raflarda !!!

Şehir hayatının yıpratıcılığı ve yoğunluğunda her saç problemine uygun pratik çözümler sunmak için yola çıkan URBAN Care, şimdi yaz mevsiminde güneş ve denizin olumsuz etkilerine karşı saçta koruma sağlayacak ikili bakım setleriyle ve özel fiyatıyla raflarda yerini aldı!  Collagen&Keratin, Biotin&Keratin, Argan Oil&Keratin ve Intense Keratin serilerinin saç bakım şampuanı ve kreminden oluşan setleriyle saçlarınıza tamamlayıcı bir bakım sağlayabilirsiniz.





URBAN Care saç bakım serileri bitkilerden elde edilen ve yüksek koruyuculuk özelliğine sahip phytokeratin proteinine sahiptir. Tüm URBAN Care ürünleri içerdiği bitkisel keratin teknolojisi ile saçınızı onarıp direncini artırırken kimyasal işlemlere karşı korur, saçlarınıza yeniden canlılık ve esneklik kazandırarak kırılmaları önler.

URBAN Care’in tüm serilerindeki Saç Bakım Şampuanı ve Saç Bakım Kreminden oluşan bakım setleri saç bakımında hızlı ve etkili sonuçlara ulaşmak isteyenler için ikili set olarak özel fiyatıyla kozmetik ve kişisel bakım mağazalarında…

*URBAN Care Bakım Seti Fiyatı: 19.90TL.

*Basın Bültenidir.

21 Temmuz 2014 Pazartesi

Turuncukasa ile 1 Kişiye Klorane den Şampuan Hediye ediyoruz !

Merhaba kızlar,

Bildiğiniz gibi Turuncu kasa online alışverişlerimizde vazgeçilmezimiz haline geldi. En azından benim ilk tercihlerim arasında. Gerek ürün fiyatları gerek kargo süresi olarak çok memnunum. Hala Turuncu kasadan haberi olmayanlar var ise hemen bakmanızı öneririm Tık Tık
Bioderma,Avene,Sebamed,DDF birçok ürüne aynı anda ulaşma kolaylığı..




Klorane Yulaf Sütü İçeren Susuz Temizlik Şampuanı 150ml.

 

11222


Saçların su kullanılmadan temizlenebilmesi için tasarlanmış olan bir şampuandır.

Yoğunluğu nedeniyle saçlarını yıkayamayan, hastalıktan ötürü banyo yapamayan, yatağa bağımlı hastalar için kullanılabilecek bir üründür.

Klorane Yulaf Sütü İçeren Susuz Temizlik Şampuanı  yulaf ekstresi, siklodekstrinler içermektedirler.
Saçlara hacmini, temizlenmiş görüntüsünü ve ışıltısını geri kazandırmaya yardım eder.

Bazen iş yoğunluğu, sık yapılan seyahatler, bazı hastalıklar, yatağa bağımlı olma gibi etkilerle banyo yapılamaz veya saçlar yıkanamazsa kişi kendini psikolojik olarak da rahatsız hisseder.

Klorane Yulaf Sütü İçeren Susuz Temizlik Şampuanı, saçlara yıkanmışçasına temiz, hacimli ve parlak görünüm kazandırmaya yardım eder.

Kullanım Şekli:
Yaklaşık 30 cm. uzaktan saça püskürtünüz, 2 dakika bekledikten sonra saçı tarayınız. İstediğiniz sıklıkta uygulama yapabilirsiniz.

İçerik:
Butane, Propane, Isobutane, Oryza sativa (Rice) starch (Oryza Sativa), SD alcohol 39-C (Alcohol Denat.), Aluminum
starch octenylsuccinate, Avena sativa (Oat) Kernel oil (Avena Sativa), Cyclodextrin, Cyclomethicone, Fragrance (Parfum),
Isopropyl myristate, Silica.




        Çekiliş Şartımız:

1.Blogumu takip etmek.(takip ettiğiniz kullanıcı adımını yorumda belirtmek.)



2.Sitemizden her hangi bir ürünü sosyal medyada herkese açık olarak paylaşmak ve paylaşım açıklamasına ürün hakkında yorumda bulunmak.

3.Paylaşım linkini buradan yoruma yazmak ve mail adresinizi belirtmeyi unutmayın.

Çekilişimiz 15 gün sürecektir.

Son katılım tarihimiz:

05.08.14 saat 00.00'da sona erecektir.

Sevgiler..

Şartlarımız oldukça kısa yorumları eksiksiz bekliyorum kızlar..